ANKARA (PHA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in TBMM Başkanlığı tezkeresine "evet" diyen CHP'ye yönelik eleştirilerine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'dan yanıt geldi. "Akşener'i karın ağrısı olarak görmüyoruz."
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in TBMM Başkanlığı tezkeresine "evet" diyen CHP'ye yönelik eleştirilerine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'dan yanıt geldi.
Bugün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Başarır, Akşener'in açıklamalarına karşı şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Akşener'i hiçbir zaman karın ağrısı olarak görmüyoruz ve umarım halk da kendisini böyle görmüyordur. Dün gerçekleşen görüşmeler devlet ciddiyetine uygun bir şekilde yapıldı. Bir önceki vahim olayda 12 şehit verdik ve o zaman Bakanlar gelip Meclis'e bilgilendirme yapmamıştı. Ancak bu sefer, terörle mücadele konusundaki tezkere Meclis'e sunulduğunda, CHP olarak gereken desteği verdik."
Başarır, Akşener'in geçmişteki terör olaylarına dair tutumunu da hatırlatarak, "Meral Hanım, şu anda ortak bir bildiriye imza atılmasını beklemiyoruz, ancak mevcut durumda parti liderlerinin birlik içinde olmaları önemlidir. Bu, ülkemizin ciddi meseleleriyle başa çıkma konusundaki sorumluluklarımızı yerine getirmek adına önemlidir. Meclis Başkanlığı'nın önemine odaklanmalı ve Meclis iradesini desteklemelidir" dedi.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enflasyonla mücadele çağrısına Başarır şu şekilde yanıt verdi: "Elbette, fedakarlık yapmalıyız. Ancak bu fedakarlık sadece vatandaşlardan değil, ülkenin liderlerinden de gelmelidir. Cumhurbaşkanı'nın uçağını, arabasını satması, lüks yaşam tarzını azaltması gerekiyor. Bu fedakarlığı yapmalılar ki, ülkedeki sorunlara çözüm bulabilsinler."
Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye'nin rejimiyle ilgili tereddütler 29 Ekim 1923te 'Yaşasın Cumhuriyet' nidaları eşliğinde bitmiş bir tartışmadır" sözlerine Başarır, "Cumhuriyetin değerlerinden hiçbirimizin şüphesi yoktu, ancak son yıllarda yaşananlar nedeniyle endişeliyiz. Devlet imkanlarının tarikatlara sunulması ve bu konudaki skandallar bizi endişelendiriyor. 29 Ekim 1923'te sorun yoktu, ancak son 22 yıl bir rezalet" şeklinde değerlendirmede bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in sözlerine yanıt veren CHP'li Başarır'ın konuşması şu şekilde:
-Biz, Meral Akşeneri asla karın ağrısı olarak görmedik, görmeyiz de. Umarım bu halk da kendilerini karın ağrısı olarak görmez.
-Dün yapılan görüşmeler, devlet ciddiyetine uygun görüşmelerdi. Bir önce yaşadığımız vahim olayda, 12 şehit vermiştik. İki Bakanın gelip Meclise bilgilendirme yapmasını, tüm ülkenin kafasındaki soruları gidermesini talep etmiştik.
-O gün gelmemişlerdi. Sıfır terörle aldığı ülkeyi, terör yuvası haline getiren AKP ile onun getirdiği bildiriye imza atmayacağımızı söylemiştik.
-Numan Bey, iki Bakan geldi. Numan Bey, Meclis Başkanlık Tezkeresi olarak Meclis Başkanının tek imzasıyla Meclisin oyuna sundu ve CHP gereğini yaptı.
-Burası çadır devleti değil. 12 şehit vereceğiz, hemen acısı bitmeden 9 şehit daha vereceğiz, ondan sonra bir kağıt parçasını AKP Grubu getirecek, imzalayın, olay bitti. Hayır, bir hukuk devletinde, üç erk varsa bu ülkede yasama-yürütme-yargı, bakanlar gelir Meclise bunun hesabını verir.
-Meclis getirir bir tezkereyi terörle mücadele konusunda, partiler de gereğini yapar. CHP yine terörü lanetleyen kendi bildirisini yayınladı mı, yayınladı.
-Meral Hanım bence böyle güzel bir sistemin Meclis Başkanlığının önemine baksın, AKP bildirilerinin peşinde değil; Meclis iradesinin, Meclis Başkanlık Divanının vermiş olduğu bildiriye baksın.
-Ben değerli Hanımefendiye sormak isterim: Yaklaşık 4 yıl önce yaşanan bir terör hadisesinde de şehit vermiştik. Yine ortak bir bildiri yayınlanmıştı.
-Meral Hanım onu imzalamamıştı. Terörü yaratan AKP ile aynı hizada olmak istemiyoruz demişti. AKPnin şehit tabutlarından siyaset yapmasını, o tabutlardan elini çekmesi gerektiğini söylemişti. Ne değişti?
Başarır, Cumhurbaşkanı Erdoğanın Enflasyonla mücadele konusunda vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz ifadelerini ise şöyle değerlendirdi:
-Çok haklı. Memleketim Mersin ve Çukurovada yorganlarımız, yataklarımız ve onun pamukları kaldı. Birkaç parça eşyamız kaldı, onu da Beyefendiye vermemiz lazım. Bu fedakarlığı da 85 milyon yapacağız.
-O ve çevresi tok olsun, onun sırtı pek olsun, o istediği gibi uçakları, arabalarıyla bu ülkede yaşasın, Demirören gibi gruplar bankaları hortumlasın; biz fedakarlık yapalım.
-Bu cümleleri konuşurken Recep Tayyip Erdoğanın yüzüne bakmak isterdim. İnsan bir parça utanır. Biz ondan bir fedakarlık bekliyoruz. Uçaklarını, arabalarını, saraylarını bir zahmet sat. Giderlerini azalt. Bu emeklileri mağdur etme.
Başarır, Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin rejimiyle ilgili tereddütler 29 Ekim 1923te 'Yaşasın Cumhuriyet' nidaları eşliğinde bitmiş bir tartışmadır dedi. Bu sözlerin de tarikatlara yönelik olduğu iddia edildi. Nasıl değerlendirirsiniz sorusuna şu yanıtı verdi:
-Tabii ki 29 Ekim 1923te, Cumhuriyet kurulduğunda bu ülkenin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardı. Hiçbirimizin Cumhuriyetten ve cumhuriyetin değerlerinden şüphesi yoktu.
-Ama son çeyrek yüzyılda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanı var. Devlet imkanlarını, devletin kadrolarını tarikatlara sunan, vakıflar adı altında belediye ve devlet imkanlarını parasını bunlara sunan, holding gibi çalışan tarikatlar var.
-İşte bu yüzden endişeliyiz. Biz, 22-23 yıllık faaliyetleri yüzünden endişeliyiz. Biz; Menzil, İsmailağa, FETÖ gibi tarikatlara devlet teslim edildiği için endişeliyiz. Yoksa 29 Ekim 1923te bizim hiçbir endişemiz ve üzüntümüz yoktu. Ama onun son 22 yılı bir rezalet.
Kaynak : PHA