ADIYAMAN (PHA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir sabah Türkiye'nin en yerli milli insanı, ertesi gün PKK'lı, faili gayri meçhulcu yapıldığını belirterek, "Karar verin kardeşim ben neyim? Yerli miyim, milli miyim, ben PKK'lı mıyım bunlar hepsi b
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Adıyaman'a geldi. Beraberinde parti kurmayları ile Adıyaman'a gelen Meral Akşener, çadır kenti ziyaret ederek depremzedeler ile görüştü. Meral Akşener, daha sonra depremde yıkımın en çok yaşandığı Gölbaşı ilçesini ziyaret etti.
Depremden etkilenen yerleri gezerek incelemede bulunduktan sonra gazetecilere açıklama yapan Meral Akşener, " Kahramanmaraş'ın Elbistan ve Pazarcık ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremden en çok yıkıma neden olan iller arasında yer alan Adıyaman'ı ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e, Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tudtere ve partililerle eşlik etti.
Kentte bulunan çadır kenti ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, buradaki depremzedeler ile sohbet ederek sorunlarını dinledi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, daha sonra yıkımın en çok gerçekleştiği ilçeler arasında yer alan Gölbaşı ilçesini ziyaret etti.
Depremden etkilenen yerleri gezerek incelemede bulunduktan sonra gazetecilerin sorusunu yanıtlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,"Deprem bölgesini 7 gün üst üste gezdim ve hep yaptığım gibi propaganda yapmadım. Şimdi rozetim var fakat o zaman rozette takmadan ne olup ne olmadığını anlamaya çalıştım eksikliklerin tespitini yaptım. Sizlerin aracılığında buluştuk. Hem kamuoyuyla hemde iktidar partileriyle hemde halkımızla, milletimizle paylaştık sonra bir söz vermiştim bütün deprem bölgesine aradan makul bir süre geçtikten sonra tekrar gelecem ve ne kadar ne yapıldı onları görmek üzere önce Hatay'a gittim sonra Kahramanmaraş'a şimdide Adıyaman'dayım hem Adıyaman merkezde hemde Gölbaşı'nda temaslarda bulunduk. Şimdi öncelikle çadır kentlerle ilgili STK'lar eliyle bir çok yerde bizimde yerimiz var. Koordinasyon merkezleri üzerinden hem konteyner kentleri hem çadır kentlerimiz var. Diğer siyasi partilerinde var. Aynı zamanda hem millet ittifakının hem diğer siyasi partilerin belediyelerinde var. Yani bu sistem üzerinden esasında bu resmileşmiş çadır kentlerde gıda manasında problem yok. Fakat hijyen konusunda ciddi sorun var özellikle temizlik anlamında özellikle banyo açısından kadınlar için sorun var bunlara çadır kentlerde dahil. Bugün ilk defa Adıyaman'da arka sokaklara gittik. Evi yıkılmış enkazı var yarısı kaldırılmış yarısı duruyor veya evi ağır hasarlı yıkılmak üzere ama eşyasını toparlayamıyor. Çeşitli birimlerden bir çadır alınmış ve o çadırların içerisinde yaşayan insanlar var. Fakat bunlar devletin yada STK'ların yardımlarından uzaklar. Bunlara yardım yapılmıyor. Adıyaman merkezde özellikle enkaz kaldırma sorunları var." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik tehditleri olduğunu öne süren ancak buna boyun eğmeyeceğini anlatan Akşener şöyle dedi:
"Sayın Erdoğan sen önce seni yanıltan yanındaki yalaka tayfasına bak. Sana yanlış bilgi veren yani o temeli sana attıran yanındaki cebini dolduran cahil, liyakatsiz, yalaka tayfasını tehdit et sen beni tehdit edemezsin. Sayın Erdoğan'ın beni tehdidinin 3'üncüsü bu. Önce 31 Mart seçimlerine giderken "Zaten bu bayanın dokunulmazlığı da yok" parmağını sallayarak hapse gönderim dedi. Ben de elime hapis çantasını hazırladım. İkinci tehdit Rize'ye gittiğimizde Rize'den önce "Ey gelin hanım görürsün gününü" dedi. Rize'de bir sürü yanlış iş oldu ama gittim. Şimdi bu ikinci tehdit "Daha başına neler gelecek bunlar iyi günlerin" demişti. Şimdi de verdiği şey "Beni kendinle uğraştırma" Sayın Erdoğan diyor ki; benim adım Tayyip Erdoğan bunun ne manaya geldiğini bilirsin. Ben de diyorum ki; Recep bey neden bu kadar sinirlisin devri iktidarında benim namusuma, şerefime bir sahibi olduğunuz televizyon kanalında iftira atıldı ben bununla ilgili mücadele ettim sen beni dördüncü günü aradın gereğini yapacağını söyledin o iftirayı atan şerefsizlerin hepsi senin mahkemelerinde beraat etti. İki devri iktidarında evim basıldı. Basanların tamamı beraat etti. Devri iktidarında birisi çıktı bu kadını Fetullah Gülen makamına atadı dedi ve bunun üzerine teşekkür kağıdı iletti ben teşekkür etmişim bende bu kağıdın altındaki imzanın benim olmadığını söyledim. Mahkemeye verdim. Aynı mahkeme dedi ki; evrakta sahtecilikten mahkemeye verdim benim imzamı almaları gerekiyor mahkeme bu evrak sahte resmi evrak olmadığı için sahtecilik sayılmaz bu da devri iktidarında gelişti. Devri iktidarında torunuma burada ifade edemeyeceğim iftira atıldı, onlar da beraat etti. Sayın Erdoğan sen önce otur bunlara bak. Bir sabah uyanıyorum ben Türkiye'nin en yerli milli insanıyım, ertesi gün PKK'lı oluyorum, ondan evvelki gün faili meçhulcu oluyorum karar verin kardeşim ben neyim? Yerli miyim, milli miyim, ben PKK'lı mıyım bunlar hepsi bir birine zıt şeyler. Hepsi beraber olduk devri iktidarında kimi mahkemeye verdiysem de takipsizlik kararı verildi.